Sen de DUR de

Eslenta Official
30 May , 2023

Aynı eylemleri tekrar edip farklı sonuçlar beklediğimiz bir döngü içinde yaşayıp gidiyoruz. Her gün aynı saatlerde uyanıyor, işe/okula gitmek üzere hazırlanıyoruz. Yani günlük”” yaşam mücadelemizi” başlatıyoruz. Adeta aynı filmi baştan sona her gün yaşayıp duruyoruz. Film diyorum çünkü sonu belli, gidişatı belli. Birbirine benzeyen günler geçiriyoruz ve yüzleşmemiz gereken asıl konularla ilgilenmeyi erteleyip duruyoruz. Başka hayatları izlemeye o kadar alışmışız ki kendi hayatımızın kontrolünü ele almadığımız gibi, elimizden kayıp gittiğini fark bile etmiyoruz. Sizlere daha iyi bu durumu anlatmak için standart bir yaşam süren bir bireyin sabah rutinini ele alalım isterim…

      Alarmın sesiyle uyanıyor, onu bekleyen upuzun bir gün için kendini motive etmeye çalışarak yatağından çıkıyor. Sıcak yatağında kalmak ve günün getireceği sorunlardan kaçmak ona her ne kadar cazip gelse de maalesef bunun mümkün olmadığını biliyor, ve para kazanmak için güvenli alanı ile vedalaşıyor.  Elini yüzünü yıkarken düşüncelere dalıp gidiyor;  Yaklaşmakta olan kira, ödenmesi gereken faturalar, yapılması gereken market alışverişi, (çocuğunun olduğunu varsayalım) çocuğunun ihtiyaçları için yapması gereken bir sürü iş ve sorumluluk… Bu düşüncelere dalıp giden birey , suyu dikkatli kullanmadığı gibi boşa gitmesini de dert etmiyor. Diş macununu gereğinden fazla kullanıyor ve belki de bilinçsiz tüketim alışkanlığı tam da bu noktada başlıyor ve gününün geri kalanında kendini göstermeye devam ediyor.

    İşte böyle böyle başladık en yakınımızdaki sorunların nedeni olup sonra bunları görmezden gelmeye. Sahi tüm bu kıtlığın, iklim krizinin, hava kirliliğinin sorumlusu insan ırkı değil mi? Kendimizi bu hale biz sokmadık mı?  Her geçen gün gerek ozon tabakasına verdiğimiz geri dönüşümü olmayan zararlar gerek bilinçsiz su tüketimi gibi problemler bizi kaçınılmaz sona bir adım daha  yaklaştırıyor. Hayatın içinde o kadar kapılmışız ki kendi problemlerimize, o kadar zihnimiz dolu ki günü çıkarıp yarını düşünmemeye…  Bu sorunların ötesinde yarattığımız büyük problemleri görmüyoruz. İşin korkunç tarafı hala da görmeyi reddediyoruz. Her gün yaptığımız seçimler bizi bu yolda ilerlemeye itiyor. Yapacağımız ufak değişiklikler ile büyük farklar yaratabileceğimiz bize söyleniyor ama bunu nasıl yapacağımızı yeterince merak edip herhangi bir eyleme geçmiyoruz. Arkamızı yaslayıp mucizelerin gerçekleşmesini bekliyoruz. Ne yazık ki mucizeler bir anlam ifade etmiyor. Anlam ifade eden şey alın teri, verilen emek, üzerinde düşündüğümüz çözüm önerileri ve onları hayata geçirmek…

   Ufak ufak değişimler ile sürdürülebilir bir yaşam hepimiz için mümkün. Masum birçok canın sona ermesinin nedeni olmayalım. Çevremizdeki bilinçsiz tüketime DUR diyelim. Plastik kullanımını destekleyecek tüketimlerden kaçınalım… Doğayı korumanın en güzel yolu doğadan geçer ,doğanın parçası olmaktan geçer. Doğayı yaşatmak için en yakınınıza bakın; ağaçlara. Geri dönüşümü mümkün olan en güzel canlıdır ağaç. Yaşamı sona ermez, izlerini sürdürür aldığı yeni formunda. Ahşap olur evinize konuk olur. Sıcaklığıyla ve enerjisini hissettirir. Ahşap kullanımını destekleyerek hem gelecekteki nesillere daha güzel bir dünya bırakabiliriz hem de üzerinde yaşayan diğer canlıların yaşam alanlarını kirletmeye son verebiliriz. Denizdeki canlıların acı çekmesine dur demek için, doğa ile iç içe olmak için ahşabı seçin, yani bizi; Eslenta’yı seçin.

Please login and you will add product to your wishlist

Sepete başarıyla eklendi!
Qty:
Price:
There are 0 items
in your cart

Toplam: 0.00TL

CONTINUE SHOPPING

İstek listesine başarıyla eklendi!